Muhammet
''Ruhul-Emin'' denilen melek Cebrail vasıtasıyla
vahiy aldı. Sağlam hadisler, kendisine vahiy
geldiğinde, Muhammet'in baygınlık geçirdiğini
bildiriyor. Bir hadise göre, vahiy esnasında
Muhammet benliğini yitirip adeta bir sarhoşu
andırıyordu. İslam alimlerine göre O, vahiy
sırasında ''bu dünyadan alınıyordu''. Ebu
Hurayra, ''Kendisine vahiy indiğinde, Muhammet'i
bir titreme alırdı'' diyor. Bir rivayete
göre, vahiy sırasında Muhammet'in ağzı köpükleniyor,
gözleri kısılıyor, kendisinden deve yavrularınınkini
andıran sesler duyuluyordu. Ömer b. al-Hattab,
''Muhammet'e vahiy geldiğinde, ondan arılarınkine
benzer sesler duyulurdu'' diyor. Bir keresinde
Muhammet'e sordular: ''Vahiy nasıl geliyor
'' sana'' Muhammet, ''Bazen'' dedi, Bir
çıngırak sesi gibi geliyor ki; en şiddetlisi
budur. Benden ayrıldığında, (bana bildirileni)
öğrenmiş oluyorum''. İslam alimlerine göre
Muhammet, vahiy esnasında, şiddetli bir
sıkıntıya giriyor, soğuk günlerde bile alnından
''inci'' gibi ter boşanıyordu. Zeyd b. Sabit,
Muhammet'in bu gibi durumlarda bedence de
ağırlaştığını bildiriyor: ''...Bir seferinde
Muhammet'in bacağı benim bacağımın üstündeydi.
Birden büyük bir ağırlık hissettim. Bir
seferinde vahiy geldiğinde, Muhammet devesinin
Üzerindeydi. Deve titredi, ağırlığa dayanamayarak
çöktü. Allah Muhammet'le şahsen konuşmadı;
ona melek cebrail aracılığıyla vahyini iletti.
Vahiy anında bile Allah ondan uzaktı (el-İtkan
fı Ulumil- Kur'an, I 45,46).
Allah
kesinlikle melek cebraili İsa Mesih'e göndermedi.
İsa Mesih bir üçüncü şahıs aracılığıyla
vahiy almadı. Çünkü O, bizzat Hakk'ın bedene
girmiş Sözü (Meryem 19:34), Allahın öncesiz
Kelamı, bizzat Allah'tan kaynaklanan, O'nun
İradesini tanıyan Ruhtu. Allahın istemini
öğrenmek isteyen kişi, İsa Mesih 'in yaşamını
çalışsın. Çünkü O, yüce Allahın bedene girmiş
Sözü ' dür .
Kuran,
Allah'ın İsa Mesih'e O bedene girmeden önce
Kitap'ı, tevratı, bilgeliği ve İncil 'i
öğrettiğini bildiriyor (Ali İmran 3:48).
O, sadece Allahın kelamını söyledi. Kuran’a
göre İsa Mesih, daha doğar doğmaz, annesini
teselli etmek için vahiy kelamını konuşmuştu:
''Onun
altından bir ses kendisine seslendi: Sakın
üzülme, Rabbin, içinde bulunanı şerefli
kılmıştır. Hurma ağacını kendine doğru silkele,
üstüne taze hurma dökülsün. Ye, iç, gözün
aydın olsun. İnsanlardan birini görecek
olursan, Ben Rahman'a oruç adadım, bugün
hiç bir insanla konuşmayacağım, de'' (Meryem
19:24-26).
Kuran’a
göre İsa Mesih, daha çocukken bir meleğe
ya da aracıya ihtiyaç duymaksızın Allahın
kelamını konuştu.
Çünkü
O, Allahın ağzı, Ruhu ve kişisel vahyidir.
Bu nedenle Allahın gücü Meryem Oğlu'nda
yaratıcı, iyileştirici, affedici, teselli
edici ve yenileyici niteliğiyle kendini
gösterdi.
Muhammet'e
Kuran ve hadiste bildirilen vahyin özeti
tanrısal buyruk ve yasaklar içeren şeriattır.
Muhammet'in vahyi bir kitap getirdi: Kuran
ve şeriat. İsa Mesih'in vahyinin özeti ise,
O'nun bizzat kendisidir. Çünkü İsa Mesih'in
İncili bir şeriat olmayıp, O'nun yaşamı
ve sözlerinin duyurusu, kişiliğinin anlatımıdır
.Buyruklarını yerine getirebilmeleri için
İsa Mesih, izleyicilerine Ruhunun gücünü
bağışladı. İsa Mesih izleyicileri bir kitap
ya da dinden çok, benzersiz bir şahsa iman
ediyorlar; bir şeriatın tahakkümü altında
olmaksızın kişisel olarak İsa Mesih'e bağlanıyor,
O'nu izliyorlar. İsa Mesih Allah'ın vahyidir.
Sonraki
Sayfa (Muhammed ve İsa Mesih'in Mucizeleri)
|