İbni Hişam,
peygamberin hayatına değin yazdığı eserinde,
Muhammed'in ateşli bir hastalığın ardından
öldüğünü bildiriyor. Bir rivayete göre Yahudi
bir kadın Muhammed'in yemeğine zehir katmış,
onunla yemek yiyen adam derhal ölmüş, bunu
fark eden Muhammed ise ağzındaki lokmayı
hemen tükürmüştü. Ancak yutmuş olduğu az
miktardaki zehir onun ölümüne yol açtı.
Muhammed Medine'de eşinin göğsü üzerinde
vefat etti.
Oysa Kuran'a
göre İsa Mesih, bir hastalık ya da düşmanlarının
bir hilesi sonucu ölmedi. Ali İmran suresine
göre (3:55) Allah burada da girişimde bulunarak
şahsen İsa Mesih'e konuştu:''Seni eceline
erdirecek, yanıma yükselteceğim.'' İncil'de
böyle bir anlatıma rastlamıyoruz. O halde
ayete göre İsa Mesih doğal bir biçimde ölmedi,
Allahın planı ve lütfu uyarınca esenlik
içinde eceline erdirildi.
Kuran, İsa Mesih'in
tarihsel ölümünü inkar etmiyor. Meryem suresine
göre İsa Mesih kendisi hakkında şu peygamberliği
yapıyor:
''Doğduğum günde,
öleceğim günde ve dirileceğim günde bana
selam olsun'' (Meryem 19:33).
Kuran'a göre
İsa Mesih -daha önce İncil’in de bildirdiği
gibi- doğdu, öldü ve kabirden dirildi. Bu
tarihsel gerçeğe inanan insan, ölümden Dirilen'le
birlikte sonsuz yaşama sahip olur.
Yeryüzüne döndükten
sonra İsa Mesih ikinci kez ölmeyecek, çünkü
O, ''öleceğim günde'' derken uzak değil,
yakın gelecekteki ölümünü kastetti. Meryem
Oğlu'nun ölümünün tarihselliğinden emin
bütün İsa Mesih İmanlıları gibi Kuran da
İsa Mesih 'in doğumunu, ölümünü ve dirilişini
itiraf ediyor .
İsa Mesih, kendi
iradesiyle esenlik içinde vefat etti. İncil'de,
İsa Mesih'in, nasıl öleceğini önceden bildiğini,
öleceği gün ve saati kendisinin belirlediğini
okuyoruz. O, kendi iradesiyle gönüllü olarak
vefat etti. Tek bir günah dahi işlemeyen
İsa Mesih dışındaki bütün insanlar günahları
nedeniyle ölüyorlar. İsa Mesih'in Allah
ile esenlik içinde gerçekleşen vefatı özel
bir anlam taşıyor: O, eşsiz sevgisinde Allah
kuzusu olarak dünyanın günahını kaldırdı.
Sonraki
Sayfa (Ölümleri Ardından Muhammed ve İsa
Mesih)
|